Çünkü Bir Gülüm
Mehmet Erte
Çünkü ben bir gülüm.
Bir gül olmakla açıkladım bencilliğimi.
Ve sevilmiş olmamı. Ben bir gülüm de ondan, dedim
duyunca yazgımın içinde kavrulan sorunun çıtırtılarını.
Yürümüşüm yazgım diye bileceğim bütünü seçebilmek için,
yürümüşüm işte epey. Ne geçti eline diye sorarsan:
geçmiş için yetersiz bir açıklama,
gelecek için zayıf bir tahmin. Bildiğim bir şey yok,
hiçbir şey görmedim. Bir koku sade, göğsümden yayılan...
O derin soluyuşlarda yitirmişim aklımı. Bir gülüm ben,
duymadım o tatlı sözleri, başımdan geçeni anlamadım.
Ne oldu diye sorarsan: sevilmiş olmalıyım.
Bir gülün başına ne gelmiş ve gelecekse işte.
Herkesin gözleri güzeldir biraz yakından bakınca,
he dudakta bir tatlı kıvrım bulunur
bir kez öptükten sonra,
herkesten bir çift güzel söz çıkar biraz konuşunca.
Ama benim gibi bir gülsen eğer, iş başka;
bilinmezdir gül ve bilmez niçinleri...
Olacak olan olur derler, kestiremem bir türlü
bir an sonrasını. Sevilmek, sevilmek, hep sevilmek
yazgımsa da hep benim, bilmek istiyorum artık rengimi,
anlamak istiyorım ne olup bittiğini. Yoruldum,
yoruldum bir gül olmaktan. Tam solacağım derken
derin bir iç çekiş değiştiriyor her şeyi.
Kader ağlarını örer derler, anlamam hiç böyle sözleri.
Saçlarımı örerdim ben gençliğimde; nerde, ne zaman çözüldüler..
bir daha örülmemek üzre? Tanrı mı, yoksa rüzgar mı
çevirdi sayfaları çabucak. Ömrüm dediğim bir hışırtı.
Dün olan unutuldu, bugün olan yarın yine olacak.
Nereye varacağız diye sorma, bilmiyorum, bir gülüm ben,
bilemem. Gül gülün içindedir, anlamadıysan sen bunu hala,
dönsün tekrar feleğin çemberi.
Sevilmiş olmayı doyasıya yaşayabilmek için
sevdim ben seni.
Bir gül olmakla açıkladım bencilliğimi.
Ve sevilmiş olmamı. Ben bir gülüm de ondan, dedim
duyunca yazgımın içinde kavrulan sorunun çıtırtılarını.
Yürümüşüm yazgım diye bileceğim bütünü seçebilmek için,
yürümüşüm işte epey. Ne geçti eline diye sorarsan:
geçmiş için yetersiz bir açıklama,
gelecek için zayıf bir tahmin. Bildiğim bir şey yok,
hiçbir şey görmedim. Bir koku sade, göğsümden yayılan...
O derin soluyuşlarda yitirmişim aklımı. Bir gülüm ben,
duymadım o tatlı sözleri, başımdan geçeni anlamadım.
Ne oldu diye sorarsan: sevilmiş olmalıyım.
Bir gülün başına ne gelmiş ve gelecekse işte.
Herkesin gözleri güzeldir biraz yakından bakınca,
he dudakta bir tatlı kıvrım bulunur
bir kez öptükten sonra,
herkesten bir çift güzel söz çıkar biraz konuşunca.
Ama benim gibi bir gülsen eğer, iş başka;
bilinmezdir gül ve bilmez niçinleri...
Olacak olan olur derler, kestiremem bir türlü
bir an sonrasını. Sevilmek, sevilmek, hep sevilmek
yazgımsa da hep benim, bilmek istiyorum artık rengimi,
anlamak istiyorım ne olup bittiğini. Yoruldum,
yoruldum bir gül olmaktan. Tam solacağım derken
derin bir iç çekiş değiştiriyor her şeyi.
Kader ağlarını örer derler, anlamam hiç böyle sözleri.
Saçlarımı örerdim ben gençliğimde; nerde, ne zaman çözüldüler..
bir daha örülmemek üzre? Tanrı mı, yoksa rüzgar mı
çevirdi sayfaları çabucak. Ömrüm dediğim bir hışırtı.
Dün olan unutuldu, bugün olan yarın yine olacak.
Nereye varacağız diye sorma, bilmiyorum, bir gülüm ben,
bilemem. Gül gülün içindedir, anlamadıysan sen bunu hala,
dönsün tekrar feleğin çemberi.
Sevilmiş olmayı doyasıya yaşayabilmek için
sevdim ben seni.